Selam olsun,
Bu yazıda yazı içi manipülasyon yerleşimi ve eleştirisel düşünceler doğurması için bazı kelime doğumları yaşanmıştır.
Adı geçen hiç bir teori ve fizik alt dalı zarar görmemiştir.
Bir zar attım ve dubara geldi. Albert Einstein abimizin ruhu şad olsun.
Malumunuz üzere kuantum mekaniği üzerine çalışmalar ve çalışanlar arttığından hayatımıza girişi çok hızlı oldu. Aslında 1.900’lü yıllarda çekirdek yiyerek yapılan sohbetlerde ilgili araştırmacılar birbirine kuantumun temellerini çitliyorlardı ama o dönemler kale gibi duran Fizikçi abilerimize rağmen bunları çekirdek meclisinden öteye taşımak biraz zordu.
Birçok kişinin sulandırdığı hatta anlaşılmasını engellemek niyetinde olduğunu düşünüyorum. Düşüncelerim bununla da sınırlı değil daha da küstahlaşabilirim. Gereğinden fazla anlam yüklendiğini düşünüyorum mesela. Elbette bu düşüncemin bazı nedenleri var farklı ol tanın desturunu benimsediğimden değil. Gereğinden fazla önem yüklendiğini düşünüyorum yerine anlam yüklendiğini düşünüyorum demem bilinçli bir tercihtir. Önemi muazzam.
En sevdiğim sloganlardan olan “Fizik Bitti” “Bildiğimiz Fizik Çöktü” “Allah’ını seven defansa gelsin” gibi çoğaltılabilecek sloganlar aslında herhangi bir konuya derinlemesine nüfuz etmeye başladığımızda içimizde kendiliğinden oluşan mikroplar gibidir. Bu araştırmalar güzel animasyonlar eşliğinde pazarlanıyorsa daha bir alıcısı olur. Alıcıları ile oynanmış karıncalı televizyon ekranı gibi düşünebilirsiniz bu kitleyi zira kafaları karman çorman hale sokuluyor.
Üzücü haberi yazma vakti geldi sanırım. Dostoyevski’nin karanlık ve kasvetli sokakları tasvir ettiği gibi bir anlatım yapmak isterdim ama bu vereceğim haberi arka planda bırakabilir diye düşünüp “Bildiğimiz fizikte bir eksilme olmadığını, aynen geçerli olduğunu” sade şekilde belirtmek isterim.
Kuantum dışlaması yapmıyorum, aklımı peynir ekmekle yemedim.
İki farklı dünya olduğu üzerine yazmak istedim.
Farklı mı? Evet, farklı.
Bakış açısı ve belirlediğiniz kriterlere göre tanımlamalar yapabilirsiniz.
Mesela elma bir meyvedir, kirazda bir meyvedir. Bu ikisine meyve olarak bir aile kurabilirsiniz.
Kiraz ile Elmayı aynı çuvala istif ettiğinizde ise kirazların elma ile aynı olmadığını özelliklerinin bambaşka olduğunu değerlendirebilirsiniz zira elmalar kirazları ezip parçalar. Ne yaparsınız? Sert kabuklu ve yumuşak kabuklu meyveler olarak alt ailelere bölersiniz. Kriterler tanımlamaları tamamen değiştirebilir. Bu bağlamda elmayı tekil olarak inceleyip meyveler sert kabukludur demeniz yanlış olacaktır. Bu arada ceviz de meyvedir. Sertlik kriteri nedir?
Kuantum Fiziği atom altı parçacıkları, Bildiğimiz Fizik ise atom ve atom üstü diye tam sağlıklı bir tanım olmasa da yüzeysel olarak kabul edilebilir. Konuyu dağıtmamak adına fiziğin diğer türevlerini konumuza karıştırmayalım. Atom altı dünyada olanların kendi dünyasıyla sınırlı olmadığı, atom üstü dünyayı bağlayıcılığı biraz bilimkurgu gibi…
Anatomi ile düşüncelerimi daha basitleştirerek anlatmak isterim, bu isteğimi mazur göreceğinize inancım tamdır. Atom, benim bedenimdir. Atom altı ise organlarımdır.
Kalbi tek başına incelediğinizde elde ettiğiniz değerler bilimsel olarak elbette önemlidir ancak atomdan ayrı yani bedenimden ayrı incelediğinizde bütüncül olarak anlam eksikliği yaşarsınız.
Ciğer, kas, kemik, damar, beyin, kol, ayak, göz, saç bunların hepsi tek tek incelendiğinde tekil olarak bambaşka şeyler bulunabilir ancak bunların hepsi bedenimde bir bütün olduğu için bambaşka bir anlam taşıyacaktır. Kolu tek olarak incelediğimizde damar yapısı, kas yapısı, eklemler ve parmaklar şöyle hareket edebilir diyebiliriz. Bütüncül olarak baktığımızda ise o kol diğer bir organımız olan gözümüzün gördüğü birçok şeyi yine diğer bir organımız beyinde depolayarak hatta üzerine düşünüp, hayal ederek bambaşka bir dünya resmi çizebilir, şiir yazabilir.
Atom altı parçacıkların tekil olarak sergiledikleri davranışlar ile atom üstü dünyadaki gözlemlediğimiz davranışların benzer olması gerekmediği gibi zıtta olabilir. Bu birini doğru birini yanlış yapmayacaktır.
Aslında atom altı dünyayı ayrı bir dünya olarak bırakabilseydik hiç bu tartışmalar yaşanmazdı. Biz ise bu dünyada edindiğimiz bilgilerle günlük hayatımızdaki ya da evren için kullanılabilir felsefeler kurmayı tercih ettik. Bir şikâyetim var gibi anlaşılmasını normal karşılarım ama şikâyetim yok sadece bu ayrımları iyi yapmamız lazım.
Evet, bir elektronu buradan oynattığınızda bağlı elektron güneş mesafesinde olsa aynı anda hareket ediyor ama bir taşı ikiye böldüğümüzde birini hareket ettirince diğeri hareket etmiyor. Atom altı ayrı üstü ayrı. Çift yarık deneylerini elektron ile değil çakıl taşı ile yaptığınızda aynı sonuçları vermiyor.
Bunları yazmamdaki neden Kuantum şifaları, Kuantum koçları, Kuantum medyumları, Kuantum yaşamı, Kuantum dizaynı gibi birçok tuhaf şeyin içine doğru gitmiş olmamız. Kuantum hala tam anlamıyla nüfuz edemediğimiz bir alan ve çok önemli bir alan. Yazıdaki eleştiriler bilim dalı olan Kuantuma yönelik değil. Atom altına indiğimizde tıpkı denizin dibine iner gibi farklı koşullar, farklı bir dünya olarak ele alıp bu bilgileri su üstünü anlamlandırmakta kullanırken dikkatli olmamız lazım.
Edinilen bilginin koşulları farklı olan yerlerde geçersiz olabileceğini unutmamak gerektiğinin altını çizmek istiyorum.
Bir elektronu burada hareket ettirince bağlı parçası aynı anda hareket ediyor bilgisi ile ben x kişisi olarak varsam benimde bağlı olduğum bir insan, evrenimizin bağlı olduğu bir evren şeklinde paralellikler kurarken ve bunları kabul ederken daha dikkatli olmanın bir zararı olmayacaktır.
Unutmayalım ki önce bulunan atom altı parçacıklar olsaydı “çöken” olarak adlandırılacaktı.
Bilim çökmez! Yanlışlanır, gelişir, dallanır ve büyür. Kuantum bu büyümenin önemli adımlarındandır.