Selam olsun,
Fırıldaklığı meziyet edinmiş evrenimizde dönengiller dediğimiz gök cisimleri hiç sıkılmadan dönmeye devam ediyorken biz güneş sistemimizdeki bu fırıldaksal hareketleri konu edelim istedim.
Malumunuz üzere dünyamız hem kendi ekseni etrafında dönmekte hem de güneşin etrafında pervane olmakta. Bu dönüşler neticesinde dünya güneşin etrafında dönüyor diyoruz. Bu yüzeysel olarak bakıldığında doğrudur ancak eksiktir. Ne yani dünya güneşin etrafında dönmüyor mu?
Bu sorunun yanıtı en sevdiğim kalıpta. Dönüyor ama aynı zamanda dönmüyor. Ne kadar ifrit edici bir cevap değil mi? Biraz bu konuyu eşeleyelim ve üzerine düşünelim.
Öncelikle genel yüzeysel kabulü yazalım. Dünyamız ve güneş sistemindeki diğer gök cisimleri Güneşimiz yani yıldızımın çekim gücünden ötürü etrafında dönüyor. Şimdi bu kabule şunu eklemek durumundayız. Güneşimiz bize çekim uyguluyor lakin bizim bu çekime zıt bir güç uyguluyor olmamız lazım ki güneşin içine düşmüyoruz. Evet, bunu biliyoruz doğru bir ekleme yaptın dediğinizi duyar gibiyim.
Peki, konuyu biraz daha çetrefilli bir hale getirsem, ne düşünürsünüz?
Mesela biz güneşin çekim kuvvetinden dolayı kaçamıyor ve etrafında dönüyorsak güneş neyden kaçamıyor ya da neyin etrafında dönüyor? Zamanı gelecek diye sakladığımız samanları konumuza dahil edersek samanyolu galaksimizin merkezinde olan karadeliğin güneşimize etkisi yoktur. Evet, galaksimizin merkezinde çok yoğun bir kütle olduğunu matematiksel olarak biliyoruz ve bunu göremediğimiz için karadelik olarak adlandırıyoruz lakin güneşimizin bu karadelik ile ilgili bir çekim bağı bulunmuyor.
Bu durumda güneşin çok kolay şekilde mevcut konumunu terk edip gitmesi gerekirken hangi etkilerden dolayı güneş sisteminden ayrılmıyor?
Güneşin etrafında daha doğrusu güneşe çekim kuvveti uygulayan bir gök cismi bulunmuyorken bu güneş neyin etrafında dönüyor?
Benzer gibi gözüken bu sorular aslında farklı cevaplara gebedir.
Güneş sistemimizde bulunan gezegenler ve uydularının toplam kütlesi 2.655.795 (10 üzeri 29 kg cinsinden) buna karşında güneşin kütlesi 1.988.500.000 dür. Güneş sistemindeki tüm kütlenin yaklaşık %99,8 ni güneş oluşturur. Yani güneşe etki edip onu bizim yanımızda tutacak bir kütlemiz yok.
Bu sorunun yanıtı araştırılırken ilk düşünce galaksinin merkezindeki karadeliğin etkisi olabileceğiydi ancak artık biliniyor ki merkezdeki karadelik doğrudan 5 6 yıldıza etki etmekte. Bizim güneşimize ise etkisi sıfır mertebesinde. Güneşin kolaylıkla galaksi dışına çıkma girişimi olabilecekken onu bu şekilde bağlı kılan şeyin karanlık madde olduğu düşünülmekte.
Açıkçası bunun başka açıklaması olabilir mi diye düşündüğümde pek cevap niteliğinde sonuç elde edemiyorum. Bir şekilde kütlesinden dolayı henüz ne olduğunu bilmediğimiz bu parçacıkla etkileşimde bulunduğunu düşünmek daha doğru geliyor. Uzayı büken bu kütlenin büktüğü alanda kaldığını düşünebiliriz sanırım.
Uzay/Zaman da kütlesiyle büktüğü bir oyuğa hapsolmuş gibi. Daha küçük gök cisimlerinin bu bükmeyi yapamadığından güneş gibi yıldızların çekim kuvveti olmasa savrulup gideceği gerçeğini açıklayabilir.
Bu bükülmenin karanlık madde ile ilişkisi var mıdır ya da karanlık maddeye bu açıklama için ihtiyaç var mıdır? Bu soruları düşünmek gayet güzel yeni düşünceler doğuracaktır.
Galaksimizi bir arada tutan şeyin sadece çekim kuvveti olmadığını çok iyi biliyor olsak bile tam olarak açıklayacak bir formülümüz bulunmuyor. Tek bildiğimiz şey çekim kuvveti dışında farklı bir ya da daha fazla etken olduğu. Karanlık, gizli, saklı diye adlandırılan henüz bulamadığımız maddeleri keşfettikçe sadece güneş sistemimiz hakkında değil galaksi seviyesinde yepyeni bilgiler edineceğiz.
Bol güneşli günler.