Selam olsun,
Büyük patlamaya meydan okuyan adam olarak anılma tehlikesi olsa da bu konu hakkında düşüncelerimi yazmaktan imtina etmeyeceğim.
Büyük patlama hiç olmadı diye giriş yapacak kadar da amatör değilim. Aralarda derelerde biraz gezinmeyi planlıyorum. Biliyorsunuz ki evren modellemelerinde başlangıç olarak büyük patlama genel olarak kabul görmekte. Bu kabulün muhalifi olarak muhalefet hakkımı kullanmaya başlıyorum.
Altını fosforlu kalemle çizmek istediğim husus büyük patlamaya değil bunun evrenin başlangıcı olduğu konusunda muhalif bir tutum sergiliyorum. Büyük patlama nedir? Sorusuna sanırım hepimiz cevap verebiliriz bu nedenle detaylarına girmiyorum. Biliyoruz ki büyük patlama temelde genişlemenin başlangıç noktasıdır, evrenin var olmasının değil.
Evrenin başlangıcı ile genişlemenin başlangıcı arasında ne fark var? Diye aklımızdan geçecektir.
En sevilen örnekleme malzememiz olan balonu büyük bir heyecanla cebimden çıkartıyor ve size örneklememi yapıyorum.
Balon var ama sönük olarak duruyor ve birden üfleyerek şişirmeye başlıyoruz…
Büyük patlama bu şişirilmenin başlangıcını açıklayan bir teoridir. Balon şişirilmeden önce yine vardı diğer bir deyişle balonun şişirilmeye başlanması ile balonun varlığı ayrı şeylerdir yani şişirilmesi balonu var etmedi. Daha uzatmak istesem de tadında bırakmak istedim.
Büyük patlamanın birçok konuda sınıfı geçtiğini düşünürsek bu saçılımın olduğunu kabul etmek akla ve bilimsel gerçeklere uygun olacaktır ancak bu saçılımın evrenin başlangıcı olduğu konusu ayrı bir konudur. Fizik kanunlarımız, kimya ve bildiğimiz her şey bu saçılımın başlaması ile oluştu ama nüfuz edemediğimiz karanlık madde, karanlık enerji hatta karadelikler gibi konuların varlığı bile bir şeylerin eksik olduğunu haykırıyor.
Bu konunun kafa karıştıran kısmı bundan sonra başlıyor.
Bizim dilimizden ötürü sonsuzluk ve ezeli kavramları doğru kullanılmıyor. Sonsuz dediğimiz şey sonu olmayandır ki bunun başlangıcı olabilir. Başlangıcı olmayan için ezeli denir ki bununda sonu olabilir. Başlangıcı olmayan hep olan bir şeyin sonu olabileceği gibi başlangıcı belli bir şeyin sonsuz olabileceğini unutmayalım. Elbette başlangıcı ve sonu olmayanda bir şey olabilir. Bu şey dediğimiz yerine evreni koyarsak şöyle bir durumun içinde buluruz kendimizi.
Evrenin başlangıcı olabileceği gibi olmaya da bilir.
Evrenin sonu olabileceği gibi olmaya da bilir.
Evrenin başlangıcı ve sonu olabilir de olmayabilir de.
Bunları çözmüş gibi davransak bile matematik netlikte cevabı olan konular değildir. Tek bildiğimiz bir saçılımın olduğu ve bunun yaklaşık 13.8 milyar yıl önce olduğu.
Sadece bu bilgi ile evrenin başlangıcı olduğunu ya da ezeli olduğunu söyleyemeyiz.
Büyük patlama teorisinde saçılım ile evrenin oluşmasını paralel değerlendiriliyor ama bir şeyin bir an içinde tüm evreni oluşturacak kadar yoğunluğa ulaşması mı daha akla, mantığa ve bilime uygundur yoksa bu saçılımın öncesinde var olan bir yapının olabileceğini düşünmek mi?
Yanlış anlaşılma olmaması adına eleştirdiğim şeyin girdiği her sınavı başarıyla geçen büyük patlama teorisi olmadığını sadece bu teorinin evrenin başlangıcıyla ilişkilendirilmesi olduğunu tekrar etmek isterim.
Mevcut evrenimizi oluşturacak yoğunluğun saçılmasından bahsederken öncesinde bir şey yoktu demek pek bilimsel değil tıpkı kesin bir şey vardır demenin bilimsel olmadığı gibi. Mantık ve Akıl ile düşündüğümüzde ise büyük patlamadan önce bir şeylerin olduğunu düşünmek daha doğru sayılabilir.
