Selam olsun,
Popülerliği diğer pek çok tuhaf haber kadar olmayan ancak etkileri ile uzay serüvenimize direkt olarak yön verecek bir çalışmadan bahsetmek isterim. Ülkemizde kamera ile teleskop biraz farklı kullanıldığından ben teleskop demeyi tercih ettim ancak isteyenler yazıda yer alan teleskop ifadelerini kamera diye okuyabilir.
Popüler olacağı aşikâr ama şu an tamamlanma aşamasında olması bile çok yüksek bir heyecan yaratmalıydı. Toplumu bir kenara bırakırsak bilimsel camiada bu heyecan hak ettiği gibi zirvede yer alıyor ancak toplumları yönlendiren medya, kişiler, kurumlar ya da ülkeleri yönetenler bu heyecanı pek yaşamıyor.
Şili’de olan Vera Rubin Gözlemevi neden bu nedenli önemli ve uzay serüvenimizde belirleyici?
Bu 3 çeyreklik sorumuzun yanıtı sayfalarca yazılabilir ama ben o kadar yazma niyetinde değilim. O kadar uyun yazma niyetinde değilim ama belirli özellikleri ve önemli yönlerinden bahsederken birçok alt özelliklerinden bahsedemeyeceğim. Bunu belirtmek isterim zira hem kısa hem detaylı anlatım yapılabilecek bir konu değildir.
Vera Rubin Gözlemevine bugüne kadar yapılmış en büyük dijital teleskop yerleştirildi. Bir araba boyutunda dijital mercekten bahsettiğimizi özellikle vurguluyorum. 8.4 metrelik bir kaşif. Çalışma menşei Amerika olduğundan önceki çalışmalarıyla ve haliyle sonraki çalışmalarıyla bütünleşmiş ilave çalışmalara açık olacaktır.
Bu büyüklükte olan bu Sinoptik Dijital Teleskop ile bugüne kadar bilmediğimiz neyi bilebileceğiz? Sorusu önemli bir sorudur.
İlk olarak karanlık madde araştırmalarında büyük katkılar sağlayacak olması başlı başına bir çığır açılışı olacaktır. Bugün kullandığımız teleskoplarla yıldız akışlarını, izlerini ya da görece küçük karanlık madde kümelerini kesik, belirsiz, geriye dönük izlenemeyecek kadar silik şekilde tespit edebiliyoruz ki bunun için büyük zaman ve emek harcamak durumundayız. Vera Rubin gözlemevine konulan yeni teleskop faaliyete geçtiğinde ise sadece izleri tespit etmekle kalmayıp geriye dönük yani geriye sarma yöntemiyle çok daha fazla bilgiyi toplayacağız ki bu bilgiler karanlık maddenin davranışı yoğunluğu konusunda çok daha kesin bilgiler doğuracak.
Sadece bu amaçla bile düşünüldüğünde karanlık maddeye nüfuz etmenin bu dev adımı yeterli heyecanı oluşturmaya yeterdi ama tek amaç bu değil ya da karanlık madde araştırmalarında tek yöntemi bu değil.
Dijital merceğin büyüklüğü ve teknolojisi sayesinde güneş sistemimizde bugüne kadar görüp, tespit edemediğimiz “milyonlarca” gök cisminin bulunacağı tahmin ediliyor. Bunların bir kısmı küçüklüğünden bir kısmı ışıktan yoksun olduklarından bugüne kadar tespit edilemedi ama bu yeni teleskop güneş sisteminde tespit edilen gökcismi sayısını en az 5 kat arttıracağı konusunda herkesi ikna etmiş durumda.
Uzay serüvenimizde en önemli temel tartışmasız şekilde gözlemdir. Gözlemin önemiyse tüm uzay çalışmalarında takip edeceğimiz anayolu inşa etmesidir. Mesela Mars gezegenine gitmek istiyorsanız öncelikle Mars gezegenini tespit etmeniz gerekiyor, uzaklığını rotasını bilmeniz gerekiyor yani şuan bulunduğu yerde olduğunu gitmeden önce bilmeniz gerekiyor. Bunlar elbette yeterli değil. Mesela marsa bir robot göndereceksiniz marsın yapısını daha kapsamlı ve detaylı görmek oraya göndereceğiniz robotun ihtiyaçlarını belirlemek için kritik öneme sahiptir. Renk özellikle önemlidir gördüğünüz toprağın rengi o toprakta olabilecek elementlerin hatta o topraktaki sıcaklığa kadar bir öngörü oluşturmaya sebebiyet verir.
Bir diğer ana hedef gökyüzünün değişikliklerini saptamak. Bu değişiklikleri 60 saniye kadar kısa bir sürede haber veren bir otomatik kontrol sistemine sahip olması ayrı bir yeniliktir. Bu bahsedilen süre gerçekten inanılmaz bir süredir. Günümüzde meteor erken tespit sistemleri için çalışmalar yapılıyor ancak bu teleskop bundan çok daha fazlasını yapıyor. Birçok tartışmalı konuya direkt olarak ışık tutacak netlikte ve detayda bilgiler vereceğinden 10 yıldır gündemde olan meşhur gezegen 9’un kaderini de belirleyecektir. Bilimsel alanda hala tartışma konusu olan bu teoriye göre henüz tespit edemediğimiz güneş sistemimizin 9. Gezegeni gerçekten var mı yok mu ortaya çıkartacak çalışmalar bu teleskopla yapılacak.
Bu dijital teleskobun 6 farklı renk filtresiyle sadece güneş sistemimize değil galaksimize daha kapsamlı nüfuz edebileceğiz. En büyük buluşlar elbette en yakınımızdan başlayarak en uzağa kadar azalarak ilerleyecektir.
Sonuçları merakla bekliyoruz.