Selam olsun,
Sürek avındayız…
Elimizde teleskoplar, kulağımız radyo sinyallerinde uzayı dikizliyoruz.
Nedir biz dünyalı(!) insan evlatlarının bu makus talihi?
Bulduk, bulacağız derken yıllar geçip gidiyor ama dünya dışı(!) yaşam bulamıyoruz. Çok iyi saklanıyor afacanlar diye düşünebiliriz ama olmayan bir şeyi bulamamamız normal diye de düşünebiliriz. Tamamen sizin keyfinize kalmış.
Parantezin içine hapsettiğim ünlemlerin çığlığına ses verip, dertlerini gündeme getirmek istiyorum. Madem onları hapsettim nedenlerini tüm kamuoyuna… Fazla gaza geldiğimi fark ettim daha sakin şekilde konuya giriş yapmalıyım.
Malumunuz biz insanların bedeninde çeşitli elementler vardır ve bu elementlerin %98 kadarı yıldızlarda, süpernovalarda ve büyük patlama sırasında oluşan elementlerdir. Elbette bazı elementler daha sonraları farklı yerlerde de oluşmaya başlamıştır ama kökenlerine gittiğimizde ilk meydana gelişleri daha önemli bir hal alıyor. Örneğin oksijen elementi (O) yıldızlarda oluşmuştur ama daha sonra oksijeni dünyada bitkilerde oluştur (O2). Bitkiler soluduğumuz oksijeni oluşturur, yıldızlarda oluşan ise oksijen elementi O dur. İnsan bedenindeki O2 dünyadaki bitkilerden oluşabilir ama netice itibariyle oluşması için evrende O elementi olması gerekir ki o temel element dünyada oluşmaz, yıldızlarda oluşur.
İnsan bedenindeki elementlerin %98 kadarı dünyada değil dünya dışındaki evrende oluşuyorsa bizler dünyalı mı oluyoruz yoksa uzaylı yani evrenli mi? Güzel soru, aferin bana!
Ünlemlerin çilesine son verip seslerini duyurduktan sonra bu konuda birkaç şey daha yazacağım çünkü çok önemli gördüğüm bir konu.
Bizler uzayı dikizleyip yaşam formları ararken bazı kriterler belirliyoruz ve bazen bu kriterler insanı doğru şeyimi yapıyoruz sorgulamasına götürüyor çünkü sonuç hüsran. Bulamıyoruz kimseyi. Ne diyor bilim camiası? Suyun sıvı halde bulunması gerekiyor bu nedenle güneşiyle arasın da belirli bir mesafe olması gerekiyor. Neden bu kriter önemli? Uzaylı arkadaşlar illa bizim gibi mi olmak zorunda onların kendi kriterleri olamaz mı? Bu sorularda güzel sorular sizin adınıza sormasam aferin bana derdim ama aferin size diyorum. Bu ve benzeri kriterlerin temel nedeni uzaylı arkadaşlarımız eğer varsa evrende olan elementler dışında olamayacaklarından ve fizik yasalarından muaf olamayacaklarından eğer varlarsa nasıl olabilecekleri konusunda kriterler belirleyebiliyoruz.
Karanlık madde ve Karanlık enerji nüfuz ettiğimiz konular olmadığından işin o tarafını ayrı tutuyorum. Ayrı tutmamın nedeni karanlıklarla ilgili bilgimizin olmaması ama içinde olduğumuz ve anlayabildiğimiz maddesel evrenin elementleri ve yasaları göreceli olsa bile en iyi bildiğimiz konulardır diyebiliriz. Çok şey biliyoruz değil, bildiklerimiz arasında bizim şu an en çok bilgi sahibi olduğumuz konular diye altını çizmek isterim. Hal böyle olunca eğer uzaylı arkadaşımız varsa gezegenlerde şu elementleri aramalıyız, şu miktarın üzerinde olmalı hatta sıcaklığı şu değerlerde olmalı diye kriterler koyulmasının nedeni bu temel anlayıştır. Mesela sıcaklık şundan önemli, x bir element olması gerekiyor canlılık için ve element 1000 derece altında yok oluyor diyelim. Sıcak kriterine uymuyorsa diğer elementlerin aranmasına gerek kalmıyor. Bunun için her gezegenin sıcaklığının ayrı ayrı ölçülmesi ciddi kaynak kaybı oluşturacaktır. Sayısı çok yüksek gezegenleri tek tek ölçmemiz deli işi olacağından yıldızla arasında 2 ila 7 ışık yılı mesafe olan gezegenler bu aranan sıcaklıklara sahip olabilir diye bir kriter belirleyince belki milyon gezegen içinden sadece 1.000 gezegen bu mesafe kriterini karşılıyorsa yine 1.000 gezegenin elementlerini araştırmak gerekmiyor bu sefer sıcaklığı ölçülen gezegenlerden 50 tanesi sıcaklık kriterini karşılıyorsa 50 gezegenin elementlerini araştırmaya başlanıyor.
Milyon gezegeni tek tek taramak, araştırmak ve incelemek yerine kriterlerle bu milyon gezegenden 50 tanesini araştırmak çok daha kısa süreceğinden ve sürecin yönetilebilir olmasında bu kriterlerin önemi çok büyüktür.
Konuyla bağlantılı kısmı tıpkı gezegenler gibi yaşamı ararken de yine canlılığın oluşabilmesi için bilimsel kriterler bulunuyor. Bu nedenle uzaylı arkadaşlarımızı ararken insan ve evreni birlikte değerlendirip kriterler oluşturuluyor.
Yine başa dönüp hadi karanlıkları geçtik konu dışında kalsınlar ama içinde yaşadığımız maddesel evrenimizde yaşam sadece bizde olduğu gibi mi başlamak zorunda? Diye kallavi bir soru sorabilirsiniz. Hakkınızdır.
Bu sorunun net bir cevabı yok gibi dursa da net bir cevabı olduğunu düşünüyorum.
Biz insanlar sadece ve sadece bildiğimiz şeyleri bulabiliriz çünkü bilmediğimiz şeylerin ne olduğunu bilmediğimizden bulup bulmadığımızı… Tamam, çok karışık oldu daha net ifade etmeyi deneyeceğim. Biz insanlar yaşamın sadece ve sadece bizdeki gibi başladığı modelini bildiğimizden eğer bir yaşam başlayacaksa bizim gibi başlamak zorunda diyoruz çünkü başka bir şekilde yaşam başladığına tanık olmadık. Tanık olmadığımız, bilmediğimiz bir yaşamın başlama modelini bulmamız zaten pek olası değildir çünkü ne aramamız gerektiği dahi bilmeyeceğiz.
