1. Anasayfa
  2. Genel

Bilimsel Çalışmalar Üzerine…

Bilimsel Çalışmalar Üzerine…
0

Selam olsun,

Bugünün hayalleri yarının gerçekliğidir. Ne kadar iddialı bir söz değil mi? Bazen büyük cümleler kurup hayallerimizin ufkunu açmamız gerekebiliyor. Bu desturun bir sonucu olan konuyla karşınızdayım.

Biliyorsunuz ki bir grup insan yapılan bir bilimsel çalışmayla ilgili “kime ne faydası var?” şeklinde sorgulamalar yapmakta. Mesela simülasyonlara harcanan kaynakla şu kadar insanın karnı doyardı diye söylemler bilime uzak insanların ortak söylemlerindendir. O arkadaşlar bu yazıyı okumayacaktır ama okumamak kendi sorunları olacaktır biz yine de cevabı verelim, kendi bilgimizi güncelleyelim.

Mesela NASA’nın simülasyon odalarında gezegen ortamları oluşturulur. Bu ilk bakışta ne işimize yarayabilir diye düşünülebilir lakin Venüs gezegenin ortamını oluşturmak bize ne getirir biraz düşünelim. Önce bu simülasyonun nasıl yapıldığını kabaca anlatmak isterim. Venüs gezegeninde tespit ettiğimiz elementler gaz yoğunlukları nispi şekilde çok korunaklı olan çelik odalara verilir ve o gezegenin yapısına yakın bir ortam oluşturulur. Bu çalışma için harcanan milyon dolarlar ilk etapta müsriflik olarak gözükebilir ama bu çalışmadan elde edilebilecek faydalara bir göz atalım.

Elbette oluşturulan simülasyon ortamları tamamen aynı ortamı oluşturamaz tespit ettiğimiz ve bildiğimiz ölçüde yakın bir ortam sunar. Mesela Venüs’e gitmemiz gerekirse mekik ve koruyucu giysilerde kullanılacak materyalleri tek tek Venüs’e gönderip geri getirip sonucu inceleyemeyiz. Bunun yerine elimizin altındaki küçük bir Venüs çok faydalı olacaktır. Sadece bu değil daha önemlisi gezegenlerin iklimlendirme çalışmaları için alternatifsiz bir olanaktır. Gezegen boyutunda iklimlendirme çalışmaları yapacak enerji, teknoloji ve zamana sahip değiliz ancak 10 m2’lik bir simülasyon ortamında sayısız denemeler yapabilir sonuçları çok kısa sürelerde elde edebiliriz. Gezegen iklimlendirme çalışmaları günümüzün en önemli çalışma alanlarındandır.

Gezegen iklimlendirme çalışmaları için de ne gerek var milyon sene sürecek bir gezegenin iklimini değiştirmeye denebiliyor lakin bu çalışmaların makrohedefi gezegendir. Daha kısa vadeli etkileri vardır. Ulaşılacak teknolojilerle yaşadığımız gezegenin var olan iklimini destekleyebilecek teknolojiye sahip olabileceğiz.

Bu örneklerde olduğu gibi toplum tarafından gereksiz ya da yersiz olarak görülen bilimsel çalışmalar aslında büyük hedefi dışında alt birçok hedefe sahiptir.

İklimi sıfırdan oluşturmak bir hedeftir ama dünyamızda olan iklimi dengelemek çok daha yakın bir hedeftir ya da Afrika gibi kıtaların iklim değişikliklerini sağlamak gezegen iklimlendirmeden daha önce elde edeceğimiz bir teknoloji olacaktır ama bunlar büyük hedef olan gezegen iklimlendirme yürüyüşü sayesindedir.

Bir başka hatalı algıdan bahsetmek istiyorum zira beni çok rahatsız eden bir algıdır. Yukarıda yazdığım hatalar genelde bilime uzak insanların hatalı düşünceleridir ama bu yazacağım maalesef bilime yakın insanlarda da rastladığım bir hatadır.

Bir bilim dalıyla ilgili yoğunluk olduğunda “Daha şunları bitirmedik sıra bu çalışmaya mı geldi?” gibi sorgulamalar yapılıyor. Yani dünyada suya erişimi olmayan milyar kişi varken bizim işimiz bitti de sıra uzaydaki karanlık maddeyi araştırmak için milyonlarca dolar harcanan çalışmalara mı geldi? Kesinlikle samimi ve vicdani bir söylemdir ama algı hatasıdır.

Bilim bir otobüs ve çalışmalar bir yol gibi düşünülmemeli. Bilim bir otogar ve çalışmaların hepsi birer yoldur diye düşünmeliyiz. Karanlık maddeyi araştırırken aynı zamanda dünyamızda daha sağlıklı tarım nasıl yapılır araştırılıyor. Ay’ın üzerine istasyon yapma çalışmaları yapılırken depremleri nasıl daha önceden saptayabiliriz üzerine çalışmalar devam ediyor. Bir bilimsel çalışma öne çıkabilir, daha çok gündeme gelebilir ama gündeme gelmeyen çalışmalar emin olun ki gündeme gelenlerden sayıca çok daha fazladır.

Karanlık madde büyük bir gizemdir ancak dünyamızın mantosuna hala inebilmiş değiliz. Karanlık madde üzerine çalışmalar daha fazla ilgi görüyor olabilir ancak Japonya, Rusya, Amerika, Almanya ve benzeri ülkelerinde dünyanın yeraltı katmanlarıyla ilgili ciddi çalışmalar yürüttüğünü bilmemiz lazım.

İlk bakışta tuhaf gelebiliyor bunu anlayabiliyorum.
Daha yaşadığımız dünyanın mantosuna ulaşamamışken uzaydaki karanlık madde peşinde olmamız tuhaf gelebilir ama bilimi yazdığım gibi bir otogar olarak gördüğünüzde bu durum tuhaf olmaktan çıkar.

Dünya üzerine çalışmalar ilk yüz perondan kalkıyor ve sürekli seferler var. Karanlık madde üzerine çalışmalar 120. Perondan kalkıyor ama en popüler hat bu. Birçok etkenden dolayı bazı çalışmalar diğerlerinden daha hızlı ilerleyebilir ya da bizim algımızda daha basit olan aslında daha zor olabilir. Mesela dünyanın çekirdeğine yaklaşmak uzaya insan yollamaktan daha kolay gibi gözükebiliyor ama aslında pek öyle değil.

Bizim algımız dünya üzerinde yapılacak çalışmaları daha yapılabilir ama uzaya çıkıp yapılacak işlemlerin daha zor olduğunu kabul etmeye daha yakındır. Elbette bazı durumlarda ve konularda uzaydaki çalışmalar daha kolay olabilir bazı durum ve çalışmalarda dünya üzerinde yapılan çalışmalar.

Bu konu üzerine yazmak istememin nedeni bundan sonraki yazacağım dünya üzerindeki çalışmaların taşıdığı değerin tam olarak anlaşılabilmesidir.

Paylaş

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir