1. Anasayfa
  2. Genel

Evren hakkında ne biliyoruz?

Evren hakkında ne biliyoruz?
0

Selam olsun,

Evrenimizle alakalı bilgimizin ne kadar olduğunu düşündünüz mü? Bence çok düşünülen bir mevzu değil zira bilinmezlerle dolu bir evrende bilgi sınırımızı düşünmek oldukça can sıkıcı sonuçlar doğurabiliyor.

Malum en yakın güneş sistemine dahi gidebilmiş değiliz. Voyager kardeşler yani voyager 1 ve voyager 2 farklı istikametlere gönderildi ancak sadece bizim güneş sistemimizden çıkabildiler. Güneş sistemimize en yakın güneş sistemine bile gidememişken, galaksimiz samanyolunda yer alan yüzbinlerce güneş sisteminin lafını bile yapmayalım. Kendi galaksimiz gibi yüzbinlerce galaksiye gitmekten bahsetmiyorum bile.

Biz evrenin ve bilginin tamamının ne kadar olduğunu bilmediğimizden evrenin ve bilginin ne kadarını bildiğimizi bilemiyoruz. Belki trilyonda 1 belki yüzde 1 bilgiye sahibiz. Mesela mars hakkında bilgimiz en yakın güneş sistemindeki bir gezegenden daha fazla çünkü birçok kez giden uzay araçlarımız oldu, üzerinde bilgi toplayan robotlarımız oldu. Işık sayesinde ve teleskoplarımız ile belirli ölçümlerde yaparak bilgi edinebiliyoruz lakin bu bilgiler çok sınırlı ve yüzeysel oluyor. Çok çok uzakta olan bir gezegenin güneşiyle mesafesine, kütlesine ve temel olarak çeşitli özelliklerini öğrenebiliyoruz. Örneğin 200 milyardan fazla galaksi bulundu diyoruz ama bu galaksilerde yaşam var ya da yok diyemiyoruz ya da kendi güneş sistemimiz gibi bilgi sahibi olamıyoruz.

Başka galaksilerde bizim bugün için açıklayamayıp karagiller olarak ele aldığımız birçok konuyu açıklayacak bilgiler olabilir. Karadelik, karanlık madde, karanlık enerji diyerek “olması lazım” dediğimiz bilgiler bizim galaksimizde olmayabilir.

Her galaksinin içyapısında farklı tepkimeler oluşabilir. Tüm galaksilerde benzer tepkimeler, elementler, materyaller olabilir ama farklılıklarda olabilir. Dünyada yaşamın olması bir farklılık olabilir ya da ortak bir özellikte olabilir. Bilgi seviyemiz henüz bunlara yanıt veremiyor.

Kendi güneş sistemimizde yer alan gezegenlerin uydularında bile yaşam olabileceğine yönelik ihtimaller üzerine uzay araçları göndermeye çalışıyoruz. Uzay ölçeğinde bir adım ötemizde olan uydular için bile yeterli bilgimiz yok.

Bu kadar bilgisizlik propagandası yapıyor olmam bilimi küçültmek gibi bir amaç içermiyor sadece kesinlik ifade edecek konuşmalar, yorumlar ya da kabuller için çok erken demek istedim.

Evrende bizlerin bilmediği karanlık olarak adlandırdığımız enerji, madde, delik vb. bilgimizin neredeyse hiç olmadığı konular var. Bu konuları anlamak için kendi bilgimiz dâhilinde olan galaksimiz bile değil kendi güneş sistemimizde gidebildiğimiz gök cisimlerince çıkarımlar yapabiliyoruz. Ben bu şekilde yazınca genelde “ o kadar değil, birçok gezegene gitmeden bile gözlemle bilgi ediniyoruz” itirazı gelir. Bunun böyle olmadığını aslında itiraz sahibi de biliyor ama itirazı gelmiş. Eğer bu yaklaşım doğru olsa bırakalım başka güneş sistemini ya da galaksileri kendi güneş sistemimizdeki gezegenlerin uydusuna gidip yaşam var mı diye neden uzay aracı yolluyor olalım? Boşa masraf ve zaman kaybı olmaz mıydı?

Evreni hızını arttırarak genişleten karanlık enerji bizim için bilinmez ama farklı bir galakside karanlık enerji bilinebilir olabilir. Karanlık enerji bazı galaksilerden yayılıyor olabilir ya da gözlemlenecek tepkimelere gireceği sistemler olabilir.

Yazının temel amacı bilgi seviyemizin evren boyutunda yetersiz oluşunu konu alıyor olsa bile bir hakkımızı teslim etmemiz lazım. Bildiğimizi iyi biliyoruz ve evrende ortak yasalar belirleyebiliyoruz. Bunların hepsini son yüzyıl da yaptığımızı düşünürsek bin yıl sonra yapabileceklerimiz ve bilgi seviyemiz gerçekten ürkütücü boyutlara ulaşabilir. Son yüzyılda yaptıktan kasıt, daha önce bir şey yapılmadı değil. Deneye alabilme, gözlemleme, uzay araçları gönderme gibi bilgiyi teknolojiyi kullanarak test etmekten bahsediyorum.

Evrenin bütününde belki istisna bir güneş sistemi veya istisna bir galaksi olabileceğimiz ihtimal dâhilindedir. Mevcut bildiğimiz elementler, materyaller ya da kanunlarla izah edemediğimiz karanlıkgillere nüfuz etmek için gerekli bilgilerden mahrum bir galakside olabiliriz. X galaksinin x gezegeninde bu sorulara yanıt olabilecek bilgiler yer alabilir. En azından yer almalıdır zira evrenin hızını arttırarak genişlemeye devam etmesini eldeki bilgilerle açıklayamıyorsak sihir, büyü gibi şeylere inanmıyorsak bilmediğimiz parçacıkların olduğunu kabul etmek en akılcı yöntem olacaktır.

Bu yazının sonunda “hiçbir şey bilmiyoruz” gibi bir duygu oluşmasını istemem çünkü birçok şeyi biliyoruz. Bilmediğimizin ya da bildiğimizin ne kadar olduğunu ölçecek toplam bilgiye sahip değiliz. Düşüncelerimizde, bilimsel çıkarımlarda bunu aklımızın bir köşesinde tutarsak kesinlik içeren cümleleri daha özenli kurmaya çalışabiliriz.

İnsan soyu yok olmazsa evrende çözülmedik soru bırakmayacak kadar ilerleyecektir.
Birçok doğru kabul edilen bilgi çöpe atılacak birçok yeni yasalar, teoriler kabul edilecek.
Biz o güne kadar bilimi tamamlanmış bir ansiklopedi olarak görmeyelim.

Paylaş
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir