Selam olsun,
Gerçeklik penceresi açıldığında o pencereden içeriye sadece gerçekler değil, olasılıklar da girer demiş ünsüz düşünür bendeniz.
Ne güzel söylemişim değil mi?
Evreni araştırma teknolojimiz arttıkça birçok yeni bilgi ve kavramla karşılaşmaktan büyük keyif aldığımız gibi kafamız biraz daha karışıyor sanırım. Bundan yüz sene evvel dünya benzeri gezegen tanımı sadece bilimkurgu olarak dillendirebilirdi ki bugünkü taşıdığı anlam olarak değil. Tamamen bilimkurgu.
Bugünse dünyamızdan 30 milyar uzaklıktaki galaksilerde yer alan dünya kütleli ve yıldızına uzaklığı gibi bilgiler ulaşılabilir durumda. İşte buna gerçeklik diyorum lakin gerçeklik kavramı devingen bir kavramdır bu nedenle kendimi düzelterek bugünün gerçekliği diye yazıyorum. Bundan yüz sene sonra sahip olacağımız teknoloji farkı yüz sene önceki halimizle bugünümüz gibi değil bu oranın onlarca hatta yüzlerce kat fazlası olacaktır.
Bu farkın neden böyle olduğunu bilgisayarın hayatımıza girmesiyle anlatabilirim. Mesela bilgisayarın bulunduğu günkü bilimsel çalışmalar ve yapılan icatlar ve elde ettiğimiz bilgiler bilgisayardan sonra sanırım binlerce kat artmıştır. En karmaşık matematik işlemlerini günlerce sürecek analizleri dakika mertebesine indirmek ilerlemenin hızını inanılmaz arttırmıştır. İşin kilit noktası elimizde bilgisayar yokken bilimsel ilerleme hızımız ile belki 300 500 yıl aralığında ulaşacağımız ilerlemeyi on yıllar mertebesine indirdik. Önümüzdeki yüz yıl içinde yapay zekâ başta olmak üzere ve bugün öngörülemeyen buluşlarla 1000 senelik bir ilerlemeyi 100 sene içinde sağlayabiliriz.
Konumuza geri dönersek gerçeklik an itibari ile geçerli bir kavramdır. İlerleme sonucu bulunacak yeni bilgilerle bugünün gerçeklikleri gelişecek hatta bambaşka bir hale gelebilecektir. Karanlık enerjiye nüfuz ettiğimizde ne tür bir gerçeklik ortaya çıkacak bilmiyoruz. Aynı şekilde karadelikler ya da karanlık madde. Bu nedenle mevcut gerçeklikler yanlarında olasılıkları getirmekte. Elbette her olasılığın gerçekleşmesi beklenmez ama gerçekleşecek olasılıklar olacaktır.
Günümüzün bir gerçekliği üzerinden örneklersek 30 milyar ışık yılı uzaklıktaki bir gezegene gitmemiz bugün için mümkün değildir. Böyle bir seyahat için planlama yapıp uzay mekiğine insan koyup yola çıkartmayız çünkü bunun gerçekleşmeyeceğini biliriz. Bugünün bilimkurgu konuları olan solucan delikleri ya da henüz vakıf olamadığımız karanlık madde, karanlık enerji ve karadelikler üzerinde bir ilerleme sağlayabilir ve bu bilgilerle bugün için atlama zıplama denilen durumları gerçekleştirebiliriz. Bunu başardığımızda nasıl bir gelişme hızına gireceğimizi düşünemiyorum bile. Nasıl bir bilgi havuzumuz olacak?
Olasılıklardan bir tanesi de bilim insanı yapay zekalar üretmek. Daha bu teknolojilerin başında olmamıza rağmen çok hızlı gelişmekte. Birçok bahsettiğim şekilde çalışma da yapılıyor. 7/24 yemeden içmeden yani hiçbir aralık ve boşluk olmadan bilimsel deneyler yapan binlerce yapay zeka bilim insanı olduğunu düşündüğümüzde yine bilimsel ilerlemenin inanılmaz boyutta hızlanacağını düşünüyorum.
Bir insanın deney yapması için ön çalışma yapması, deneyi gerçekleştirmesi ve tekrar etmesi hatta sonucu analiz etmesi bazen haftalar ve aylar alabilirken aynı işlemi yapay zeka bilim insanının dakikalar içinde bitirmesi çok ütopik bir yaklaşım değildir. Bir bilim insanının ömrü boyunca yaptığı bilimsel çalışma ve deneyleri bir ay gibi bir sürede geçebilecek binlerce yapay zekadan bahsediyorum.
Mevcut bilimsel ilerleyişimizi ivmelenerek hızlandıracak gelişmelerin çok uzaklarda olduğunu düşünmüyorum. Kimisi güçlü kimisi zayıf olasılıklar ancak bu olasılıklar gökten zembille inmedi. Hakkı teslim edip elde ettiğimiz bilgilerin ve gerçeği arama çabamızın getirisi olduğunu kendimizi alkışlayarak kabul edelim.
