1. Anasayfa
  2. Genel

Yeni nesil uzay teleskobu ROMAN!

Yeni nesil uzay teleskobu ROMAN!
0

Selam olsun,

Sizlere NASA’nın sevdiğim projelerinden biri olan yeni nesil uzay teleskobu Roman’dan bahsetmek isterim. Daha yeni James webb teleskobuna alışıyorduk değil mi? Alışkanlıklarımız değişecek çünkü artık iki teleskop arası 50 60 yıl beklemeyecek kadar hızlı şekilde teknolojimizi geliştiriyoruz.

Hep aynı benzetmeyi yaparım Hubble ile James webb doğan ve şahin arabaları gibidir. Ayrı bir teknolojiden çok modifiye. Roman ise gerçek anlamda farklı bir uzay teleskobu olacak. Elbette öncelikle yer gözlerimde test edilecek.

Peki, gelelim bu Roman’ın farkına…

Hubble’dan 30 yıl boyunca elde edilen verinin büyüklüğü 170 TB buna karşın James webb 5 yıllık sürede yaklaşık 1.000 TB veri toplamış olacak. Roman ise 5 yıllık sürede 20.000 TB veri toplayacak şekilde yapılıyor. Evren hakkında birçok bilgiyi edindiğimiz ve teorileri test ettiğimiz Hubble uzay teleskobunun 30 yılda topladığı verinin 2 katını 1 ay içinde toplamış olacağız. Hubble uzay teleskobunun evreni anlamamızda bize kattıklarını düşünürsek sanırım Roman uzay teleskobunun katabileceklerinin ne kadar değerli olacağını daha kolay anlarız.

Bu süre ve veri farkını kısaca şöyle izah edebiliriz; Bize en yakın komşu galaksinin genel yapısını Hubble ile 400 parça resmi birleştirerek elde edebiliyorken Roman uzay teleskobu ile 2 parça görüntü ile elde edebiliyoruz. Ayrıca Roman’ın Hubble’dan yaklaşık 100 kat güçlü kamera çözünürlüğü olması ayrı bir öneme sahip.

Elbette bu çalışmanın belirli temel amaçları var. Bunlardan birisi Einstein’ın genel görelilik teorisinin kendi güneş sistemimiz dışında test edilmesi. Bir diğeri güneş sistemlerindeki ve daha önemlisi galaksilerdeki gezegen ve yıldız sayımının yapılması ve karanlık enerjiye nüfuz edebileceğimiz bilgilere ulaşma umudu. İlk başta galaksilerin mesafeleri ve birbirinden uzaklaşma hızlarını çok daha doğru şekilde ölçmemizi sağlayacak. Mevcut ölçümlerde hata paylarının olduğu zaten kabul ediliyor ki karanlık enerji olmalı diyen kadar olmasına gerek yok diyen bilim insanları bulunuyor. Bu gizem netlik kazanacaktır.

Gezegen sayımında büyük bir engel olan yıldızlar Roman uzay aracı tarafından aşılacak. Biliyorsunuz ki biz tüm gök cisimlerini ışık sayesinde buluyoruz. Yıldızın ışığı baskın olduğunda bu yıldıza yakın gezegenler yıldızın ışığında daha sönük kaldığından tespit edilemiyor. Roman’daki teknoloji yıldız tespit ettiğinde özel olarak tasarlanan ikincil sistemi ile yıldızın yaydığı ışık arasında kalan daha zayıf ışığa sahip gezegenlerin tespitini yapabilecek. Mevcut teleskoplarımızla tespit edemediğimiz birçok yeni gezegen bulacağımızdan şüphe bile edilmiyor.

 Kısaca daha fazla veri, daha net görüntüler ve daha kesin ölçümlerle uzay araştırmalarında yeni bir devre gireceğimiz düşünülüyor.

Bunlar temel amaçlar. Şuandan tahmin edemediğimiz etkileri olacaktır ama tahmin edemediğimizden o kısmı es geçelim. Öngörülen çeşitli faydaları arasında benim en çok dikkatimi çeken galaksilerin haliyle uzaydaki görünen maddenin toplam kütlesini daha net şekilde belirleyebilmek. Bunun önemi o kadar büyük ki birçok farklı konuda temel taş olarak kullanılacaktır. Örneğin evrenimizin içe çökmesi evrendeki kütle ile orantılıdır. Genişleme 2 değer kütle 3 değer ise bu işin sonunda kütle baskın olacağından içe çökme olacaktır ancak genişleme 2 kütle 1 değer ise çökme olmayacaktır. Evrenin genişleme yani galaksilerin uzaklaşma hızları ölçtüğümüz gibi ışık hızından fazla olmayabilir ki karanlık enerji arayışımızın temeli ortadan kalkmış olur.

Elimizdeki 172 TB yani 172 sayfadan bu bilgilere sahibiz şimdi aynı kitabın 20.000 sayfasına erişeceğiz. Nasıl bir bilgi havuzunda yüzeceğimizi çok merak ediyorum.

Paylaş
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir