1. Anasayfa
  2. Haberler

Yok Olan Bir Yıldızın Yörüngesinde Dev Bir Gezegen Keşfedildi

Yok Olan Bir Yıldızın Yörüngesinde Dev Bir Gezegen Keşfedildi
0

NASA‘nın gezegen ve keşif uydusu olan TESS ve artık emekli olan Spitzer uzay teleskobundan elde edilen verileri kullanan uluslararası bir gökbilimci ekibi, beyaz bir cüce gezegenin çevresinde dönen ve hayatta kalan bir gezegenin oldukça şaşırtıcı keşfini bildirdi. 

Bilim adamları, ana yıldızlarının yakın yörüngelerinde birçok dış gezegen buldular. Beyaz cücenin yakındaki nesneleri ya yakarak ya da yerçekimi ile yok etme gibi özellikleri bulunmaktadır.

Beyaz cüceler, Güneş gibi yıldızlar yaşam döngülerinin sonuna yaklaştığında oluşur. Şişerek normal boyutlarının yüzlerce hatta binlerce katına genişleyerek kırmızı bir dev yapı oluştururlar.

En son, bu dıştaki genişletilmiş katman yıldızdan fırlar ve geriye yalnızca sıcak, yoğun beyaz bir cüce çekirdeği kalır. Öyleyse WD 1856 b olarak bilinen, yani Jüpiter benzeri bir gezegen, beyaz cücenin yörüngesini her 34 saatte bir (sadece 18.000 km / 11.000 mil) tamamlayacak kadar yakın bir konuma nasıl geldi?

Wisconsin-Madison Üniversitesi‘nde astronomi doçenti Andrew Vanderburg, “WD 1856 b, bir şekilde beyaz cücesine çok yaklaştı ve tek parça halinde kalmayı başardı,” dedi. Beyaz cüce yaratma süreci yakındaki gezegenleri yok eder ve daha sonra ona çok yaklaşan her şey, genellikle yıldızın muazzam yerçekimi tarafından parçalanır. Bu olaydan biriyle karşılaşmadan WD 1856 b’nin şu anki konumuna nasıl geldiğiyle ilgili hâlâ birçok sorumuz var.” diye ekledi.

Hawaii Hilo‘daki uluslararası Gemini Gözlemevi‘nde yardımcı bir gökbilimci olan Siyi Xu, “Beyaz cüceler oluştuktan sonra, asteroitler ve kuyruklu yıldızlar gibi uzaktaki küçük nesnelerin bu yıldızlara doğru dağılabildiğini uzun zamandır biliyoruz. Genellikle bir beyaz cücenin güçlü yerçekimi tarafından parçalanırlar ve bir enkaz diskine dönüşürler.”


“Gezegenlerin de içeriye dağılabileceğine dair ipuçları gördük, ancak bu, tüm yolculuğu boyunca bozulmadan yapan bir gezegeni ilk kez görüyoruz.”

Bu gezegen, NASA / MIT Transiting Exoplanet Survey Satellite (TESS) gözlemleriyle keşfedildi.

TESS, aylar boyunca gökyüzünün büyük kısımlarını incelemekte idi. Bilim adamları daha sonra TESS’ten toplanan görüntüleri, bir yıldızın gözlemlenen ışık çıktısının, yıldız ile teleskop arasından geçmekte olan yörüngedeki bir gezegenin varlığını gösterebilecek şekilde kısılmasını araştırmak için kullanmaktadırlar.

Bu yöntem, geçiş algılama yöntemi olarak bilinir ve bir dış gezegen keşif onayı yapmak için aynı gezegende birden fazla gözlem yapılması gerekmektedir.

Uluslararası bir ekip, kütle tahminlerine güvenmeden ve ekipten çıkarılmadan sadece birkaç ay önce NASA’nın Spitzer uzay teleskobu aracılığıyla kızılötesi gözlemlere yönelmişti.

2010 - ∞ / Uzay Portalı

Yazarın Profili
Paylaş

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir